Robotlara İşimizi Elimizden Aldıkları İçin Teşekkür Edebiliriz
Olaylara her zaman kötü tarafından bakanlardan mısınız? O zaman gelin, biraz içimizi ferahlatalım. Sonuçta gerçekten içimizi ferahlatmak bizim elimizde olan bir şey. Hepimizin üzerinde düşünmesi gerektiğine inandığım bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Teknolojik gelişmeler birçok kişiyi korkutsa da beni heyecanlandırıyor ve umutlandırıyor. Eğer gerçekten robotların iş hayatında bir insandan fazla rol aldığı bir gelecek bizi bekliyorsa belki de tarihte ilk defa rahat bir nefes alabiliriz!
Robotlar İşimizi Elimizden Almaya Geliyor!
Yaşamakta olduğunuz hayatın ne kadar “insanca” olduğunu daha önce hiç düşündünüz mü? Dünyanın çok büyük bir bölümü yaşamaktan ziyade yaşam mücadelesi veriyor ve ortalamaya göre en iyi durumda olan beyaz yakalılar bile aslında modern birer köle gibi çalışmaktan öteye gitmiş değiller. Oysa yüzyıllar önce kalkmış olması gerekiyordu köleliğin. İşte bu nedenle robotların hayatımızda giderek aktif rol oynaması hayatımızı olumsuz yönde etkilemek zorunda değil. Hatta şimdiye kadar hiç olmadığı kadar iyi hâle getirebilir. Güneşin doğmadığı saatlerde uyanıp hiç de insani olmayan koşullarda toplu taşımalara tıkışıp işe gitmek zorunda olmadığınız bir dünyaya sahip olmanın anahtarı robotlar olabilir.
Green Enstitü’nün asıl problemin robotlar değil, günümüz iş koşullarının olduğunu açıkladıkları raporları beni bu konuya gerçekten çok farklı bir şekilde bakmaya yöneltti. Evet, robotlar işimizi elimizden alarak bize iyilik yapabilir. Artık kas gücü yerine beynimizi kullanarak iş yapabildiğimiz alanlarda daha rahat bir şekilde çalışıp, çocuklar ve yaşlılarla daha iyi bir şekilde ilgilenebiliriz. Böylece herkesin yaşam kalitesi artmış olur.
Eğer robotların işinizi elinizden alacağından korkuyorsanız bir de robotların çocuklarınıza bakıcılık yaptığını hayal edin. Siz yoğun bir şekilde çalışırken onlar sizin çocuğunuzu yetiştirebilir. Sanırım ilk senaryo daha sağlıklı değil mi?
Robotların üretimine dayalı vergilendirme sistemi ve temel gelir
“Robotlar işimizi alacaksa nasıl para kazanacağız” diye düşünüyor olabilirsiniz. Bu konu için de şimdiden araştırmalar, analizler ve denemeler yapılmaya başlanmış durumda. Bunun için ilk önce kendinize şunu sormanız gerekiyor. “Ne için çalışıyorum?” Eğer bu sorunun cevabı “temel yaşam standartlarımı sağlamak” ise o zaman planlanan çözüm size uygun demektir.
Temel geliri, devlet tarafından işsiz kişilere temel yaşam standartlarını sağlayabilmeleri için verilen bir ödenek olarak düşünebilirsiniz. Bir bakıma işsizlik maaşı denebilir. Fakat bunun insani standartlarda olanını düşünün. Sizin işinizi alan robotlar, çok daha performanslı ve verimli bir şekilde üretimi artıracaklar ve şirketler çok daha yüklü miktarda kâr elde edecek. Peki ya maaş? Robotların (uzun yıllar boyunca) maaşa ihtiyacı olacağını sanmıyorum. Tam da burada hükûmet devreye giriyor ve “temel gelir” için toplanacak olan bir vergiyi şirketlerden alıyor. Buna robot vergisi de diyebilirsiniz, insan vergisi de… Nihai amaç, işsizlere düzenli ve yeterli bir gelir sağlamak.
Geçtiğimiz günlerde eBay kurucusu Pierre Omidyar tarafından hayır amaçlı kurulan bir yatırım şirketi, Kenya’nın bir şehrindeki insanlara hiçbir çalışma ön koşulu koymadan aylık sabit bir ödeme yapacağı deneyini açıkladı. 12 yıl sürecek bu deney, şimdilik pek ses getirmemiş olsa da deney sürecinde ödeme yapılan kişilerin temel yaşam standartları kendiliğinden karşılanırsa halkın ne şekilde tepki göstereceği ölçülebilecek. Halkın eğitim, sanat gibi alanlarda iyileşme gösterip göstermeyeceği ise bu alanda yapılmış en önemli deneylerden birinin sonuçları olarak elimize geçecek.
Neden temel gelir?
Geçtiğimiz günlerde paylaşılan “Dünyanın en zengin sekiz kişisinin serveti, dünyanın yarısına bedel” haberi oldukça ses getirmişti fakat bunu hepimiz biliyorduk zaten. Tam da bu nedenle “temel gelir” gibi bir kavramın ortaya atılması herkesin yararına olacak diye düşünüyorum. Bir şekilde iş hayatına tutunarak yaşayan insanlar, eğer ellerindeki tüm imkânlar alınırsa köşeye sıkıştırılmış hissedebilirler. (Kediden biraz daha fazlasını yapacaklardır.) Bunu önlemenin şimdilik en etkili yolunun temel gelirin sağlanması olduğu düşünülüyor.
Bill Gates de bu görüşü destekleyenler arasında. Geçtiğimiz günlerde kendisiyle yapılan bir röportajda robotlardan vergi alınması gerektiğini ve bu vergi ile insanların eğitimine katkı sağlanması gerektiğini paylaşmıştı.
Tarihe yön veren zamanlardan birini yaşıyoruz ve iyi değerlendirilmeli
En kötü tahminler bile kırk yıl içerisinde robotların iş kollarının büyük bir bölümünü tamamen ele geçirmiş olacağını söylüyor. Bu durum yeni bir sanayi devriminden çok daha öte. 2000’li yıllarda hayatımızda yaygınlaşan internet, küreselleşmeyi başlattı ve görünüşe göre bunu iyi yönetemedik. Dünya, birbiriyle bağlantılı büyük bir metropol hâline dönüşmek yerine giderek daha büyük bir köye dönüşüyor ve bunun önüne geçemiyoruz. Robotik teknolojileri de insanlığın faydasına kullanamazsak geri dönüşü olmayacak sonuçlar doğurabilir.
Yazıya olumlu başlamıştım ama öyle devam edemedim, hemen toparlıyorum.
Robotik teknolojilerin hayatımıza girmesiyle yaşanacak 3 temel değişim:
- Sürücüsüz araçlar yaygınlaşacak ve bu sayede milyonlarca insan trafik kazalarından kurtulacak. Kazaların neden olduğu maddi ve manevi zararlar önlenmiş olacak.
- Üretim süreçlerindeki israf, robotlar sayesinde minimum seviyeye inecek ve böylece doğal kaynaklar boşa harcanmamış olacak.
- Yukarıda da söylediğim gibi kendinize ve ailenize daha fazla zaman ayırabileceksiniz ve dahası ruhsal olarak kendinizi daha iyi besleyebileceksiniz.
Sadece bu maddeler bile çok daha kaliteli bir geleceğin bizi beklediğini gösteriyor.
Tabi iyi senaryonun hayata geçip geçmeyeceğine insanlık karar verecek. Önümüzdeki on yıl, bu kararların verilmesi için oldukça önemli. Çünkü filmlerde görmeye alışkın olduğumuz şekilde taraflar ve taraftarlar ortaya çıktıkça bu kararları almak zorlaşacak. Bu nedenle erkenden bazı şeyleri netleştirmekte fayda var.
Siz ne düşünüyorsunuz? İnsanlık olarak önümüzdeki bu sınavı geçebilecek miyiz? Benim bu konuda tarafım belli. (:O dönemi görebilir miyim bilmiyorum ama aklıma gelmişken söyleyeyim, yapay zekanın (ve tabi ki robotların) tarafını tutuyorum.